Türk Mitolojisinde Denizkızı


Türk Mitolojisinde Denizkızı




Denizkızının Türk mitolojisindeki yerinden bahsetmeden önce sanırım biraz suyun mitlerde ve doğadaki önemine değinmem gerekiyor. Tanrı önce suyu yaratmıştır. Su yaratılışın başlangıcıdır ve bütün canlılarda sudan yaratılmıştır. Su bütün din kitaplarında kâinatın özü olarak kabul edilir ve yaratılışın kaynağı olması yanıyla doğurganlığında temsili olan su, hem hayat vericidir hem de temizleyici ve arındırıcı özelliğiyle öldürücüdür.
Türk mitolojisinde ise su dünyanın başlangıcıdır ve su dünyanın da sonunu getirecektir. Türk mitolojisinde dokunulan ve görülen her şeyin bir ruhu vardır. Bu yüzden suyunda bir ruhu bir koruyucusu vardır. Türk mitolojisinde su çok kutsaldır. Su iyeleri koruyucusudur fakat onları kızdırmaktan kaçınmak gerekir. Dünyayı oluşturan dört elementten kirlenmeye müsait olan su olduğu için onu kirletmek büyük bir ceza gerektirir. Çünkü toprak sınırsızdır. Ateş yakıcıdır. Hava dokunulmazdır. Bu yüzden su ulaşılabilen tek elementtir.
Peki, suların, nehirlerin, yaratılışın sahibi su ruhları Türk mitolojisinde nasıldır!
Diğer mitlere göre Türk mitolojisindeki deniz kızları daha korumacı ve daha sakindir ve genel olarak bu deniz kızlarının insan kılığına değil de çeşitli hayvanların kılığına girebildiklerini göreceğiz.
Öncelikle; yaratılıştan önemli bir sembolü olan Ak Ana’dan bahsetmekte fayda var.



AK ANA

Dünya tamamen su ile kaplıydı Ak Ana sudan çıktı ve gök yüzde gezmeye başladı bu esnada Tanrı Ülgen’e yeryüzünü yaratması söyledi. Ve tanrı Ülgen yeryüzünü yaratarak dünyanın dengesini sağlamak içinde üç büyük balık yarattı.
Ak Ana dünya yaratıldıktan sonra canlılara ruh verdi ve yaratılış döngüsü tamamlanmış oldu.
Yaratılışta önemli bir yere sahip olan Ak Ana; Deniz Tanrıçası, Ağ Ana, Ürüg Ene, Şura Ene, Sagan Ece gibi farklı türk toplumlarında farklı adlarla anılır.
Akdeniz’de yaşayan Ak Ana; tasvir edilirken ışıktan bir bedene sahip olduğu taç benzeri bir boynuzu olduğu ve mavi uzun bir balık kuyruğuna sahip olduğu söylenir. Aynı zamanda etrafında sürekli dönen denizyıldızları da onun kutsallığını niteler şekildedir. Ak Ana’yı önemli kılan bir ayrıntıda Göktürklerin Atası ile evlenmiş olmasıdır.
Sık sık yeryüzünde ve gökyüzünde seyahate çıkan Ak Ana; yeryüzünde geyik kılığında gezinir.
Anadolu’da Ak Ana ile birleştirilmiş Aka adında bir tanrıçadan bahsedilir bu tanrıça akarsu ve ırmaklardaki canlıların koruyucusudur.
Ak Ana gibi kılık değiştirebilen diğer bir iye ise; Su İyesi(su perisi)


SU İYESİ

SU İYESİ
Nehrin derinliklerinde bir kaya vardır bu kayaların altında su iyelerinin sarayları vardır.
İnsanlara zarar vermek gibi bir düşünceleri olmayan su iyileri bazı dengesiz hareketlerinden dolayı denizi dalgalandırır ve yıkılan barajlar yüzünden insanlar ölür fakat yine de insanlara zarar vermek gibi bir düşünceleri yoktur.
Yarı balık yarı kadın görünümünde olan su iyelerinin görüntüsü hakkında iki farklı söylem var; genel olarak deniz kıyısına çıkmayı çok seven su iyeleri bir kısama göre yere değen uzun saçlara sahip beyaz görünümdeyken
Bazı Türk toplumlarında göre ise saçsız, kaşsız ve cisimsiz açık renk kıyafetler giyinirler.
Her su kaynağı bir iyeye sahiptir.
Ve su iyeleri de şekil değiştirme özelliğine sahiptir. İster kuş kılığına girer göklerde uçarlar ister yılan kılığına girer toprakta gezerler. O sebeple dikkat edin karşınıza belki bir yerde su iyesi çıkabilir!
Her toplumun anlatısına göre yapısına diline göre değişiklik gösteren su mitlerinden bir diğeri de çay ninesidir.



Çay Ninesi
Çay ninesi çaylarda ve derelerde yaşar ve doğrudan al ruh ile bağlantılıdır. (https://tatliruyalarmasali.blogspot.com/2016/09/albasti.html albastı yazımız) bu yüzden ortak pek çok bilgi göreceksiniz. Kimi toplumlara göre kötü bir ruh olarak tasvir edilirken kimi mitolojilere göre iyi de tasvir edilmiştir.
Çay ninesi az evvel saydığımız ruhlara göre saldırgan bir yapısı vardır. Öncelikle bir köprüden geçiyorsunuz ve suyu izleme koyuldunuz bu çay ninesini çok sinirlendirir. Çünkü o suyun sahibi o dur. Bir süre sonra başınız dönecektir ve bir bakmışsınız ki çayın içindesiniz artık. Sonrası…
Su sahibini sinirlendirip size zarar vermesine sebep olacak ve kesinlikle yasak olan iki şey daha var;
Birincisi kesinlikle suya çöp atamazsınız!
İkicisi suya kirli su dökemezsiniz!
Bunları yaparsanız suyun derinliklerine çekilip cezalandırılırsınız…
Çay ninesi kızıl saçlı yaşlı bir kadın olarak tasvir edilmesine rağmen bazı toplumlar tarafından ise erkek olarak tasvir edilir.
Çay kenarında yaşayan bu erkek kuraklık ve hastalık getirir.
Eğer bir genç ilk kez Çaydan su almaya gidiyorsa su sahibine selam vermeli ve ona adak olarak suya para atmalıdır. Aksi halde suyun sahibi yine çok kızacaktır.


Nehirlerde Yaşayan Ruhlar
Çay ninesi ile aynı özelliklere sahip bu ruhlardan halk çok fazla korkar. Bu yüzden güneş battıktan sonra asla nehirden su almazlar.
Eğer zaruri bir ihtiyaç ise çok sessiz ve suyu aktığı yöne doğru suyu alır ve bu esna da çeşitli dualar okurlar.
Tatarlar bu ruhlara “Su Dedesi” derler.


Tabii ki su da yaşayan mitolojik ruhlar bu kadar az değil fakat yazmış olduğum yazı silindiği için yazıyı yeniden bu kadar toparlayabildim. Ah çok üzgünüm L

Ve hikâyemizin sonu; denizin derinliklerine çekilen mürettebat büyük bir kayanın altından girilen kocaman altın ve mermerden yapılmış el değmemiş bir saraya getirildi. Dili tutulan mürettebatın çoğu bu güzelliğe hayran kaldı ve denizkızlarıyla birlikte orada yaşamayı kabul etti. Fakat aralarından dönmek isteyenlerde oldu onlara ise bazı seçenek verildi.
1.Hafızaları silinecek ve dünyada sonsuza kadar yaşayabilecekleri kadar çok altınla dünyaya yollanacaktılar.
2.Hafızaları silinmeyecek fakat konuşma ve yazma yetenekleri ellerinden alınıp yine altınla yollanacaklardı.
3. hafızaları silinmeyecek, dilleri ve yazı yetenekleri alınmayacak, altınla dünyaya yollanacak fakat ilk çocuklarını suya adak edeceklerdi.
4. Hiçbir şey almadan ve hiçbir şey vermeden soğuk suya gitmek
Siz hangisini seçerdiniz?

aaa! Unutmadan mitolojide sıcak su; cenneti, soğuk su; cehennemi temsil eder. Umarım 4. dememişsinizdir. ;)

 Bir denizkızı dizisi tavsiyesi: SİREN











KAYNAKÇA
KARAKURT. Deniz, “TÜRK MİTOLOJİ SÖZLÜĞÜ”,E-KİTAP.2013 (file:///C:/Users/Elif%20Duman/Downloads/0608-Turk_Mitoloji_Sozlugu.pdf)
BEYDİLİ. CELAL, “TÜRK MİTOLOJİSİ ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK”,YURT YAYINLARI
2005-ANKARA (SY-136,501)


Yorumlar

E çok okunan yayın

Ruhu Musikiyle Nefes Alan Kaknus Kuşu

Azerbaycan Türkçesi ve Türkiye Türkçesinde Bulunan Atasözleri