ALBASTI




                                                                     ALBASTI


Türk ve dünya kültüründe bir yere sahip olan bu inanış; il il, ülke ülke değişmektedir. Kimi ülkelerde iyi olarak karşımıza çıkan albastı genel olarak kötü adlandırılır. Al ruhun devamı olduğu düşünülen albastı çeşitli adlarla anılır. Bunlardan en yaygın olan kullanım ‘alkarısı’ dır. Korkunç bir görünümü olan albastı yine bölgelere göre değişikliklere uğrar. Albastı hiç evlenmemiştir. Ahırlarda yaşar atları koşturur kuyruklarını örer. Fakat alkarası en çok loğusa kadın ve yeni doğmuş bebeklere musallat olur. Her iki durumda da alkarısına iğne gibi sivri bir metal batırıldığında o evin yedi yıl kölesi olur. Alkarısından korunmak için halk arasında yaygınlaşmış çeşitli yöntemler vardır. Alkarısı karşımıza kurtuluşu zor Karaalbastı ve şarlatan Sarıalbastı olarak iki şekilde çıkar. 
 Hanımı yeni doğum olan bir adam, odaya giren alkarısını görür. Alkarısı, lohusanın ciğerini çıkartmak için uğraşırken, bir iğne bulup, bunun göğsüne saplar. İnsan şekline dönüşen alkarısı, göğsündeki iğneyi çıkartması için adama yalvarır.   Çünkü, kendisi iğneyi çıkaramaz ve çıkaramadığı için de, kendi taifesine dönemez.  Alkarısı, o ailenin işini yapmaya başlar. Bu al çok güzel ve hızlı bir şekilde iş yapar. Evin bereketi, gün geçtikçe artar. Bir gün ev sahipleri ile ekmek yapmaya başlayan alkarısı, su getirmek için kuyu başına gider. Orada oynayan çocuklardan birine, göğsündeki iğneyi çıkarması için yalvarır. Çocuk iğneyi çıkarınca, kadın yedi yıl hizmet ettiği eve doğru, "Evinizde hiç su bulunmasın; paranızın sayısını hiç bilmeyesiniz ve yaz kış, evinizden odun ekmeksiz olmasın" der. Sonra da çocuklara; suya atlayacağını, eğer suyun üzeri kan olursa, yakınlarının kendisini öldürmüş olabileceğini söyler.  Alkarısı suya atlayınca, suyun üzeri kanla dolar. O günden sonra da bu ailenin evine hiç su bulunmaz, paralarının sayısını bir türlü öğrenemezler ve yaz kış odunları hiç eksik olmaz.(ŞİMŞEK, E. (Çukurova’da Anlatılan “Alkarısı” Efsanelerinin Türk Efsaneleri İçerisindeki Yeri))
Dünyada da örnekleri bulunan bu inanış çeşitli efsanelerle karşımıza çıkmaktadır.
Efsaneye göre Zeus Lamiya’yı sevmektedir. Zeus ve Lamiya’nın doğan her çocuğunu öldüren Hera’dan korumak için bir mağarada saklanmış Lamiya, ancak zamanla çocukları yaşayan bütün annelere düşman kesilmiş.  Nympha, ise başı örtülü, yani gelin anlamına gelir. Kırlarda, sularda ve ormanda yaşayan, doğal ve tanısal varlıkların dişi olanlarına verilen addır. Doğa ve insanlar üzerinde etkili güçleri vardır, genelde erkeklerden kaçarlar, erkek düşmanı olanları da vardır.( ÇEVİRME, Hülya ve SAYAN, Ayşe.(Alkarası İnanmaları ve Bilim), Millî Folklor, 2005, Yıl 17, Sayı 65)
Aslında çok kok uzun olan bu konuyu özetleyerek sizlere aktardım. 

Yorumlar

E çok okunan yayın

Ruhu Musikiyle Nefes Alan Kaknus Kuşu

Türk Mitolojisinde Denizkızı

Azerbaycan Türkçesi ve Türkiye Türkçesinde Bulunan Atasözleri