Bir Kadın Elinden Futbola Yolculuk


FUTBOLUN DOĞUŞU


Futbolun tarihi hakkında hepimiz halk arasında bir şeyler duymuşuzdur. Ama bunlar efsane olmaktan başka bir şey değildir. Kaynaklarda bu oyun hakkında bazı bilgilere ulaşılmakla birlikte gerçekten tarihi açısından nerede ortaya çıktığı bir muammadır.
Bundan 500 yıl önce Çinlilerin ayaklarıyla bir topa yön vererek bir oyun oynadıkları kaynaklarda karşımıza çıkmaktadır. Bu oyunda kullandıkları toplar ise günümüzde kullanılan futbol toplarından çokta farklı değildir. Bu benzerliği yine kaynaklarda geçen kabartma resimlerinde görüyoruz.
Yine kaynaklarda rastladığımız bir diğer bilgi ise milattan 500 yıl önceye ait bir Helen mezarının mermerinde bir adam topa vururken görülüyor.
Tarihi açıdan birçok konuda kaynak olarak almış olduğumuz Kaşgarlı Mahmut’un “Divanü Lügati’t Türk eserinde “Tepük” denilen çocukların oynadığı bir oyundan bahsetmiştir. Bin yıl önceye ait bu oyun,  kurşunun eritilip şekil verildikten
sonra keçi kılı veya yumuşak bir şeyle sarılarak oluşturulan yuvarlak bir nesne ile oynanıyordu. 
Tabii ki unutmadan çocukken büyüklerimiz tarafından anlatılmış olan hikayeyi de atlamamak lazım. Bu anlatıya göre; bir peygamberimizin kafası kesilmiştir ve ibret olsun diye ayaklarla oradan oraya fırlatarak alaya alınmıştır. Bu yüzden futbol büyük haram olarak görülmüştür. Evet uzun yıllar bunun haram olduğuna bende inandım malum çocukluk. Günümüzde de anlatılmaya devam edilen herkes tarafından isim veya şekil değiştirilerek duyulmuş bir anlatıdır. Gerçekte  böyle bir olay gerçekleşmiş midir sorusuna ise verebilecek cevabım yok.


Görüldüğü gibi birçok kaynakta geçse de bu oyun gerçekten kim tarafından keşfedilmiştir bilinmemektedir. Bana kalırsa onu da biz bulmuşuzdur sonuçta tarihi geçmişimizde bir çok konuda ülkeleri etkilediğimiz ortada.  

ÜLKEMİZDE FUTBOLUN TARİHİ


Black Stocking' (Siyah Çoraplılar)

 

Tabii ki efsaneler, hikayeler hepimizin hoşuna gider. Olaya birazda resmi kaynaklarla bakalım.Ülkemizde futbolun ilk olarak 19. yüzyılın son çeyreğinde oynanmaya başladığı bilinmektedir. Selanik’ten Bornova’ya geçmesiyle birlikte yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlamış ve gençler tarafından çok sevilmiş. Futbol, Robenson kardeşlerin o zamanki adıyla Mekteb-i Sultani’ye bir futbol topu getirmeleriyle okulun öğrencileri futbol ile tanışmıştır.
İl etapta İngiliz ve Rumların öncülüğünde ilerleyen futbol, Türkler tarafından kurulan takımlarında oluşmaya başlamasıyla tüm ülkeye yayılmaya başlamıştır.
Abdülhamit döneminde bildiğimiz gibi birçok konuda yasaklar ve yaptırımlar vardı. Bu dönemde de yine isyan çıkması korkusuyla futbol da yasaklanmıştır. Ülkemizin profesyonel anlamda futbola geriden başlamasının etkenlerinden biri de bu durumdur.
Futbolun Türkiye’de İzmir’den yayılmaya başladığını yukarıda dile getirmiştik. Dolayısıyla ilk futbol kulübü İzmir’de İngilizlerin öncülüğünde kurulmuştur.
İstanbul’da kurulan ilk futbol kulübü İngiliz ve Rumlar tarafından kurulan, Kadıköy Futbol Kulübüdür. Daha sonra çıkan anlaşmazlık nedeniyle bir birlerinden ayrılacaklardır.
Tabii ki Türk gençleri tarafından çok beğenilen bu oyun artık bir Türk kulübünün kurulmasının gerekliliğini arttırmıştı ve ilk Türk futbol takımı olarak 1901’de kurulan 'Black Stocking' (Siyah Çoraplılar) isimli takım Fuad Hüsnü Bey ile Reşat Danyal Bey tarafından kurulmuş oldu. Bu ismin İngilizce olarak tercih edilmesinin siyasi bir gerekçesi olduğunu bilmekteyiz. Takım yine aynı yıl kapatılmıştır.
Türk topraklarındaki ilk futbol maçı, 1897 yılında İzmir’den gelen karmanın İstanbul karmasıyla karşılaşması sonucu olmuştur.
1901 yılında Black Stocking' (Siyah Çoraplılar) ve Rumların gerçekleştirdiği karşılaşma ise bir Türk takımının gerçekleştirdiği ilk futbol maçıdır.
1903 yılında İstanbul Futbol Ligi kurulmuştur.
1905'te Mekteb-i Sultani'nin 10. sınıf öğrencileri ve arkadaşları Ali Sami Yen'in önderliğinde Galatasaray'ı kurmuştur. Galatasaray, 1905-1906 sezonunda İstanbul Ligi'ne katılmış, 1907-1908'de ise kazandığı ilk şampiyonlukla Türk futbol tarihi için bambaşka bir başlangıcı müjdelemiştir. Ardından Fenerbahçe ve Beşiktaş onları takip edince Türk futbolu yeni bir boyuta doğru ilerlemeye başlamıştır.(TFF)
İstanbul'un ardından İzmir, Ankara, Eskişehir, Bursa, Adana ve Trabzon şehirlerinde futbol büyük bir hızla yayılmaya başlamıştır. Kulüpler çoğunlukla isimlerini bir semt, mahalle veya şehir isimlerinden alıyorlar.


Daha sonrasında yaşanan savaşlarla beraber ülkemiz her alanda yaşadığı sekteler gibi futbol alanında da yaklaşık 11 yıllık bir duraklamaya uğramıştır. 
Veee 2002 FIFA Dünya Kupası, 48 yıl aradan sonra tekrar katılan Şenol Güneş yönetimindeki Türkiye  ise halen tarihinin en yüksek başarısı olan dünya üçüncülüğü derecesini bu kupada ev sahibi Güney Kore'yi 3-2 ile geçerek elde etmiştir.
Arda Turan'ın günümüz başarılarını da unutmak büyük ayıp olur...


Tabii şunu da eklemeliyim "Bize Her Yer TRABZON"


KAYNAK
  • TFF
  • "Anadolu kaplanları kahpe Bizans'a karşı Türk futbolundaki Anadolu-İstanbul gerilimine merkez-çevre ilişkileri ekseninde bir bakış" Eray ÖZER 
  •  http://www.egeuni.com/printer_friendly_posts.asp?TID=19209
  • https://tr.wikipedia.org/wiki/2002_FIFA_D%C3%BCnya_Kupas%C4%B1


Yorumlar

E çok okunan yayın

Ruhu Musikiyle Nefes Alan Kaknus Kuşu

Türk Mitolojisinde Denizkızı

Azerbaycan Türkçesi ve Türkiye Türkçesinde Bulunan Atasözleri